Bir sonbahar akşamıydı baba
Alışılmışın dışında bir hüzün kaplamıştı heryeri
Çıkarsızca yaşanan sevdalar bitmişti artık
Hani camdan cama bakışmalar vardı
Hani sevda kokulu mektuplar yollanırdı
Şimdi ne oldu baba
Herkes bir sevda türküsü tutturmuş
Kimin eli kimin cebinde
Yokluk mu mertliği bozdu baba
Sevda mı ağır geldi bu insanlara
Yoksa yağmurlu bir havada elele tutuşup yürümek varken
Lastikli bir hurda yığınına mı satıldı aşklar baba
Anlamıyorum hani aşk galip gelecekti
Sevenler yürütecekti bu adaletsiz dünyayı
Şimdi adalet mi bu baba
Baba bende sevdim be hemde ölümü kucaklamışım haberim yok
Olmamış bir varlıkta olmadık be baba
Ama şerefimizden onurumuzdan bir parça koz vermedik namert eline
Şimdi düştüğümüze bakma dillere bizde yorukduk baba
Hasretin ağır yükünü sırtlamaktan
Hergece yaş yerine kan akıtır olduk be baba
Acizane bi evimiz vardı
Umutlarımız yaşanmamış sevdalarımız vardı
Sen vardın baba sen
Şimdi bakıyorum da bir arkaya dostlarımdan neden senden bir iz var
İzliyorum evet çocukların bile dönüpte bakmayacağı
Dünya dedikleri saçma sapan oyunu
Ne yaptık baba neden varız ve neden yoksun
Ben bulamadım bi çare
Anlayamadım ki olup biteni
Neyse baba sen üzülme sevdalar bitmiş
Bülbül bile güle feryat ederken
Kahpenin şerefsizin bizi yıkması çok koydu be baba
İznini istiyorum çok konuştum
Ve artık ayrılık vakti dönüşü olmayan bir yolculuk
Yolum uzun sende yoksun zaten
Tek başımayım baba ve özür diliyorum
O kara toprakta seninle yatamadığım için seninle yatamadığım için
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder